James F. Masterson

(d. 25 Mart 1926 – ö. 12 Nisan 2010), ABD’li psikiyatrist.

James F. Masterson 25 Mart 1926’da Pennsylvanya Elkins Park’ta doğmuştur. II. Dünya Savaşı sırasında Notre Dame Üniversitesi’nde aldığı lisans eğitimi askeri hizmet için yarıda kesilmiştir. Savaştan sonra, Philadelphia’daki Jefferson Üniversitesi’nden tıp diplomasını almıştır. 1960 ve 1970’li yıllarda Borderline Kişilik Bozukluğu terosini geliştirdiği New York Payne Witney Psikiyatri Kliniği’nde ergen programının başkanı olarak görev yapmıştır. 

Psikiyatrist ve psikanalist olan Masterson, borderline ve narsisistik kişilik bozukluklarının tedavisi ile genel olarak kişilik bozukluğu anlayışı üzerine uzmanlaşmış ve teorisini kurmuştur. Ölümü döneminde Cornell Üniversitesi, Psikiyatri bölümünde Klinik Profesörlüğü yapmaktaydı. 

Aynı zamanda Masterson Grubu’nun (kişilik bozukluklarının klinik tedavisi) ve ayrıca Masterson Psikanalitik Psikoterapi Enstitüsü’nün (daha sonra Uluslararası Masterson Enstitüsü olarak değiştirildi) kurucusudur ve yöneticiliğini yapmıştır. 1977 yılında kurulan I.M.I. (Uluslararası Masterson Enstitüsü) Halen Manhattan’daki merkezinde ve San Francisco’daki merkezinde psikoterapi eğitimi verilmektedir. Enstitü aynı zamanda Vancouver, İstanbul, Güney Afrika ve Avustralya’daki şubelerinde eğitim ve terapi hizmeti
vermektedir. 

Masterson, kişilik bozuklukları çalışmalarına gelişimsel kuramla birlikte nesne ilişkileri teorisi olarak bilinen psikanalitik yaklaşımı getiren ilk kişiydi. Bunu yaparken zihinsel sağlığa bakış açısını geliştirerek, nevrotik semptomatolojiyle sınırlı olan klasik Freudcu yaklaşımın ötesini görmeye yardımcı oldu. 20. Yüzyılın ortalarında çalışmalarına başlayan Masterson, kişilik bozukluklarının kökeninin yaşamın ilk üç yılında yani preödipal dönemde olduğuna inanmaya başladı. Bu süre zarfında, annenin çocuğun gelişmekte olan benliğine olan sevgi dolu desteği, sağlıklı psişik olgunlaşma için çok önemlidir. Ayrıca psikanalistlerden Otto F. Kernberg, Ronald Fairbairn, D.W. Winnicott ve Heinz Kohut,
kişilik bozukluğu kavramını geliştirmede önemli rol oynamışlardır. 

Annesel ulaşılabilirliğin önemine vurgu yapmasına paralel olarak Masterson, kişilik bozukluklarının, kişinin iki “kendiliği” arasındaki çatışmayı kapsadığını savunur: erken çocukluk döneminde anneyi memnun etmek için oluşturulan sahte kendilik ve gerçek kendilik. Kişilik bozukluklarının psikoterapisi, kişileri, gerçek kendilikleriyle yeniden temas eder hale getirmeyi amaçlar. 

Çalışmaları kişilik bozukluklarının nörobiyolojisi kadar kendilik kuramını da kapsayan Masterson, birçok kitabın yazarıdır. Bunlardan bazıları: Bağlanma Kuramı ve Nörobiyolojik Kendilik Gelişimi Açısından Kişilik Bozuklukları (Zeig, Tucker; Theisen 2005), Gerçek Kendiliği Ararken: Çağımızın Kişilik Bozukluklarını Ortaya Çıkarma (Free Press, Simon; Schuster 1988), Narsisistik ve Borderline Kişilik Bozuklukları (Bruner/Mazel 1981), Ergenliğe Yaklaşımda Psikiyatrinin İkilemi (Little, Brown, 1967). 

Amerikan Psikiyatri Birliği’nin yaşam boyu onursal üyesi olan Masterson, aynı zamanda Amerikan Psikanalistler Birliği (American College of Psychoanalysts) üyesi, Amerika Adolesan Psikiyatrisi Derneği (American Society of Adolescent Psychiatry) kurucusu ve derneğin eski New York bölgesi başkanıdır. 

Masterson’ın narsisizm konusunda uzmanlığı öyle bilinen bir hale geldi ki ancak üst düzey bir terapistin etkileyebileceği hastaların, bir diğer deyişle narsisist kişiliklerin, ilgisini çekmeye başladı. 1980’lerde, New York Times’ın kendisini bu bozukluk üzerinde bir uzman olarak işaret etmesinden sonra, tedavi isteyen insanlardan düzinelerce telefon aldı. Kendisi yeni hastalar kabul etmek için çok meşguldü ve arayanları meslektaşlarına yönlendirdi. The Times’ın 1988’de bildirdiğine göre kimse randevu alamadı.

Borderline Kendilik Bozukluğu

Masterson psikoterapi yaklaşımını kurarken, yatarak tedavi gören ergenler için etkili bir çalışma yöntemi bulmanın zorluğuyla yüz yüze geldi. Bu, 1960’larda, bu hastaların
ergenlikten büyüyüp kurtulması gerektiği dönemdeydi. Zamanın tek başına yetersiz olduğunu gören Masterson, bu “borderline” gençler için etkili olan terapötik bir yaklaşım geliştirdi.
Masterson, borderline dinamik yapının, iki yaşındayken bağımlılık ve bağımsızlığa yönelik çözümlenmemiş dürtülerin arasında kalınan ve Margaret Mahler tarafından “yakınlaşma” alt
evresi olarak tanımlanan, çocukluk gelişimi sürecindeki gelişimsel bir tıkanmanın yansıması olduğunu teorileştirdi. Kısa süre sonra Masterson çalışmalarını ergenlerden yetişkinlere
genişletti. (“Borderline” terimi, Masterson [ve benzer şekilde Kernberg] tarafından kullanıldığında, kişilik bozukluğu alt tipine atıfta bulunmaktadır ve başlangıçta tanımlandığı gibi kişilik bozukluğu ile eş anlamlı değildir.)

Narsisizm

1993 yılında, Masterson patolojik narsisizm için “teşhirci” ve “gizli” olmak üzere iki kategori önermiştir. Her iki bozukluk şekline sahip olanlar, anne veya bakım veren tarafından
sağlanan psikolojik beslemedeki kusurlar nedeniyle, yaşlarına ve evrelerine uygun bir benliği yeterince geliştirememişlerdir. Teşhirci narsist DSM-IV’te tarif edilene benzer ve gizli
narsistten birkaç önemli yönüyle farklıdır. Gizli narsisist bireyin, sönük, yetersiz bir kendilik algısı vardır ve içindeki boşluk hakkında daha fazla içgörüsü vardır. Bu boşluğu idealize edilmiş bir diğerine sorgusuzca adanma isteğiyle onarmaya çalışır. Teşhirci narsisist birey, şişmiş, görkemli bir kendilik algısına sahiptir ve içindeki boşluğun çok az farkındadır ya da hiç farkında değildir. Bu kişiler bu durumu normal olarak kabul eder, ancak güvende hissetmek için başkalarının takdirini isterler.

Şizoid Kendilik Bozukluğu ve Gelişimsel Travma

Masterson, Masterson Yaklaşımı’nı uygularken ve öğretirken kendisi tarafından eğitilmiş kişilerin fikirlerini memnuniyetle karşıladı. 1995 yılında, özellikle şizoid kişilik bozukluğu ile
yapılan psikoterapötik çalışma Masterson Enstitüsü Klinik Direktörü olan Ralph Klein tarafından anlatıldı. Ayrıca 1995 yılında, kişilik bozukluklarında travma konusu – “gelişimsel
travma” kavramının formülasyonu da dahil olmak üzere (yaşamın ilk üç yılında travmatik olayların kişilik oluşumunu nasıl etkileyebileceği), Candace Orcutt tarafından anlatıldı. Aynı
yıl içerisinde Masterson Yaklaşımı’nı genişleten, bu ve diğer konular hakkındaki yazılar “Kendilik Bozuklukları Yeni Terapötik Ufuklar” (Brunner / Mazel, NY, 1995) kitabında yer aldı.

Ödülleri

Kitapları